Balinalar ve Acı Gerçekleri

Balinalar bizler yüzünden ölüyorlar, biz insanlar yüzünden. Tüm canlıar bizim pisliğimiz ve aç gözlülüğümüz yüzünden can veriyorlar. Yazık!!!

Emirhan Beytar
3 min readOct 16, 2021
Balinalar ve biz!

Gelişen teknoloji, artan atıklar ve biz! Sessiz ve sakin yerlere kaosu getiren biz… Balina yaşamını tamamen suda sürdüren ve yaygın olarak dünya okyanuslarında bulunan farklı çok sayıda türden oluşan plasentalı deniz memelileridir. Balinalar açık denizlerin yaratıklarıdır; denizde beslenirler, çiftleşirler, doğururlar, yavrularını denizde emzirir ve büyütürler. Yaşamları denizde yaşamaya öyle çok uyum sağlamıştır ki karada hayatta kalamazlar. Aynı şekilde avlandıklarındada sayıları oldukça azalan canlılardır. Bunlardan biri olan mavi balinalar 200 ton ağırlığında 30 metre boyu ile yer yüzüne gelmiş en büyük hayvanlardır. Ancak yaşamlarının bir çok bölümü gizemini korumaktadır. Her türlü okyanusta bulunurlar. Mavi balinaların yavruları da 8 metre uzunluğunda ve 6 ton ağırlığıyla dünyanın en büyük yavru hayvanıdır. Mavi balinalar sadece 1–2 yılda doğum yapabbiliyor…Günümüzden bir kaç 100 yıl önce mavi balinaların sayısı 300.000 olurken günümüzde bu sayı bilinçsiz avlanmak ve yasal olmayan yollarla öldürmekten dolayı bir kaç bin mavi balina kalmasına sebep oldu. Ancak son yıllarda bazı ülkelerin durumu fark etmesi ile birlikte mavi balinalarının sayıları az da olsa artış gösteriyor. Yani artık koruma altındalar.

Tamam çok güzel ama nereden çıktı bu balina avcılığı?

Balina avcılığının geçmişi milattan öncesine kadar dayanıyor. Geleneksel Arktik evrim ile 17. yüzyıl başlarında balina avı filolarının geliştirdiği balina avcılığı, 18. ve 19 yüzyılda ulusal bir rekabet hâline gelmiş ve endüstri hâlini almıştır. 1930'lu yıllara kadar balina avcılığı adı altında yaklaşık 30.000 balina öldürülmüştür.Uluslararası Balina Avcılığı Komisyonu (IWC) 1946 yılında modern balina avı konusunda uluslararası işbirliği ve kaynak yönetimi konusunda işbirliğine vurgu yapmıştır. Greenpeace ve diğer çevre grupları, özellikle Japonya ve Kanada’da her yıl yapılan balina avını çeşitli etkinliklerle protesto etmektedir. Ancak hala Japonların ata sporu olarak gördükleri balina katlimaından dolayı her yıl yüzlerce balina ölüyor. Malesef yakın bir zamanda Dünya kamuoyuna çıkan görüntüler bu balina katliamının ne kadar acı verici olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. Bu görüntülerde balinaların can çekişmesi yüreklerde vicdanımızı sorguluyor. Herkes çok üzüldü ama 1 hafta sonra hiçbir şey olmamış gibi hayatımıza devam ettik.

Sürekli üzülmemize gerek yok ama sürekli çevreyi kirletmeye gerek var mı?

Bizim yüzümüzden! Bizim attığımız çöpler yüzünden!

Balina katliamlarında bizim de suçumuz var. Her yıl attığımız çöplerle bir kıta büyüklüğüne gelen 8.kıta buna en büyük örnektir. Bu çöp yığınlarından nasıl kurtulabileceğimizi bile çözemezken biz hala pisletmeye devam ediyoruz. Bunların bize yakın gelecekte büyük zararları olacak. En başta ekolojik sistemde… Bu çöp yığınlarını yiyecek sanan yada nefes alırken burnuna plastik atığı giren bir kaplumbağa gibi binlerce hayvanın yaşamını yitirmesinden biz sorumluyuz…

Peki ya neden balinaları avlıyorlar?

Balinaların avlanmasının sebebeplerinden biri balina yağıdır. Tren yağı olarak da adlandırılan balina yağı, sperm balinalarından sperm yağı, balenli balinalardan tren yağı ve küçük dişli balinalardan gelen kavun yağı dahil olmak üzere herhangi bir balina türünden elde edilen herhangi bir yağ. 1.yüzyıldan 19. yüzyıla kadar balina yağı esas olarak lamba yakıtı ve sabun üretimi için kullanıldı. Uzun zamandır ince aletleri yağlamak için kullanılan balina yağı, makinelerde kullanılan yüksek basınçlı yağlayıcıları sağlamak için kükürt ile işlendi ve ayrıca vernik, deri, muşamba ve kaba kumaş (özellikle jüt) üretiminde de önemliydi. Ancak belli. bir yere kadar. Bunun için altarnetif çözümler üretilmesi gerekiyor. Sadece canlıların hayatını tehlikeye atmıyoruz kendimizi de tehlikeye atıyoruz. Gün geçmiyorki doğayı ve çevreyi pisletmeye devam ediyoruz ama bilmiyoruz ki kendimizi yavaş yavaş siliyoruz!

--

--

Emirhan Beytar
Emirhan Beytar

Written by Emirhan Beytar

Selam, Ben 16 yaşında bir gencim. Hakkımda daha fazlasını instagram hesabımdan öğrenebilirsiniz: @emirhan.beytar

Responses (1)